Değerli Paydaşlarımız,
Otomotiv sektörü, pandemi sonrasında normalleşme beklentilerinin arttığı 2022 yılına temkinli bir başlangıç yaptı. Pandeminin özellikle emtia piyasaları ve tedarik zincirlerinde yarattığı kaotik ortam, varlığını 2022 yılında da hissettirmeye devam etti. Bir önceki yıldan devralınan çip krizi ve hammadde sorunlarından kaynaklanan üretim sıkıntıları otomotiv sektöründe varlığını sürdürürken, dünya çapında resesyon beklentileri ve yükselen enflasyon da sektördeki dinamikleri değiştirdi. Üretim ve lojistik problemlerine, Şubat ayında Rusya’nın Ukrayna’yı işgal etmesinin özellikle enerji ve hammadde fiyatları üzerinde yarattığı etki de eklenince, otomotiv sektörü bir kez daha zorlu bir dönemece girdi.
Artan üretim maliyetleri Türkiye’de otomobil fiyatlarında artışa neden olurken, döviz kurlarındaki ani hareketler özellikle yılın ikinci çeyreğinde kayda değer fiyat dalgalanmalarına yol açtı. Tüketicilerin uygun krediye ulaşmakta yaşadığı zorluklar, yıl boyunca gündemde kalan ÖTV indirimi beklentileri ve yıl sonuna doğru açıklanan, ancak sektör beklentilerinin altında kalan matrah düzenlemesi de 2022 yılında otomotiv sektöründeki görünümü etkileyen başlıca unsurlar oldu. Bu gibi olumsuzluklara karşın Türkiye’de otomobilin bir yatırım aracı olarak görülmesi, 2022 yılında da talebin yüksek seyretmesini sağladı.
Pazar büyüdü, ikinci el araçlara yönelim arttı
Türkiye’de otomobil ve hafif ticari araç satışları geçen yıla göre yüzde 6,2 artışla 783.283 adede ulaştı. Bu artışta lokomotif rolünü, yüzde 8,6 büyüyen hafif ticari araçlar üstlendi. 592.660 adet satışın gerçekleştiği otomobil satışlarındaki büyüme ise, tedarik sorunları nedeniyle yüzde 5,5 ile beklentilerin altında kaldı. Kasım ayında yapılan matrah düzenlemesi araç satışlarını kısmen artırsa da, tedarik problemleri ve artan fiyatlar nedeniyle piyasada beklenen etkiyi yaratmadı. Sıfır araçta yaşanan darboğaz nedeniyle ikinci el piyasasında yıl boyunca dikkat çekici fiyat artışları yaşandı.
Doğuş Otomotiv zorluklara rağmen başarılarını sürdürdü
2022’nin, dünyada yaşanan olağanüstü gelişmeler ve bunların Türkiye pazarına farklı yansımaları nedeniyle zorluklarla dolu bir yıl olmasına karşın Doğuş Otomotiv olarak hem finans, hem yatırımlar hem de verimlilik anlamında başarılı bir yılı geride bıraktık. Zaman zaman talebe cevap vermekte zorlanmamıza rağmen, aldığımız önlemler ve değişen şartlara hızlı uyum sağlama yeteneğimiz sayesinde 2022 yılı sonunda 13,3 pazar payı ile ithal markalarda lider konumumuzu koruduk.
2022’nin en kayda değer başarılarından birini, ilk kez geçen sene pazara sunduğumuz CUPRA markamızla gerçekleştirdik. Lansmanının ikinci yılında satışlarını yaklaşık dokuz kat artırarak 2.792 adede yükselten CUPRA, bu başarısını ODMD’den aldığı “Yılın En Hızlı Büyüyen Otomobil Markası” ödülüyle de perçinledi.
Elektrikli araç sektörü hızla büyüyor
2022 yılında, TOGG’un seri üretimine başlanması da dahil olmak üzere, elektrikli mobiliteye ilişkin önemli gelişmeler yaşandı. Elektrikli araçlara geçiş, iklim krizinin tehdidi altındaki gezegenimizin geleceği adına önemli süreçlerden biri. Sürdürülebilir mobilite için son yıllarda getirilen düzenleme ve teşvikler, sektörün bu alanda hızlı bir geçiş sürecine girmesini sağladı. Arz tarafında yaşanan gelişmelerin yanı sıra elektrikli araçları tercih eden alıcı sayısının her geçen gün artması da, henüz önümüzde çok uzun bir yol olmasına karşın gelecek adına umut vaat ediyor.
Ülkemizde, 2022 yılında 7.733 adet elektrikli otomobil satışı gerçekleşti; hibrit otomobil satışları da 64.387 adetle yüzde 10,9 pazar payına ulaştı. Bu rakamlar, 2021 yılına göre hibrit otomobil pazarında yaklaşık yüzde 30’luk, elektrikli otomobil pazarında ise 2,7 katına yakın bir büyümeye işaret ediyor.
Distribütörlüğünü yaptığımız Volkswagen Grubu, elektrikli araçlara dünyada en çok yatırım yapan üreticiler arasında yer alıyor. 2026 yılından itibaren sadece elektrikli modelleri pazara sunmaya hazırlanan Audi’nin e-tron SUV, e-tron Sportback, e-tron GT ve RS e-tron GT modellerini, yılın son aylarında Türk tüketicisiyle buluşturmaya başladık. Volkswagen Ticari Araç’ın tamamen elektrikli yeni modeli ID. Buzz da 2022 yılında yollara çıktı. Porsche’nin ilk elektrikli otomobili Taycan ve model ailesinin tamamını satışa sunduk. Bunları, 2023 ve 2024 yıllarında pazara sunacağımız diğer marka ve modeller izleyecek.
Elektrikli araç sayısındaki artışın hızlanarak devam edeceğini öngörüyoruz. Bu nedenle elektrikli araçlara şarj ve servis hizmeti verebilmek amacıyla başlattığımız yatırımlara 2022 yılında da devam ettik. Porsche ve diğer elektrikli otomobillere hizmet veren 500’den fazla şarj istasyonunu müşterilerin erişimine sunuyoruz. 2021 yılında devreye aldığımız 320 KW gücündeki Türkiye’nin en hızlı şarj istasyonunun ardından 2022 yılında İstanbul, Ankara, Bursa, İzmir ve Antalya’da 350 kW gücünde beş adet şarj istasyonunun kurulumunu tamamladık. Ayrıca elektrikli araçlara hizmet vermek üzere Türkiye’nin ilk batarya onarım merkezini Doğuş Oto Kartal’da hizmete açtık. Bu merkezlerin sayısını artırmak için yatırımlarımız devam ediyor.
En temel önceliğimiz sürdürülebilirlik ve iklim değişikliği
Türkiye’de iklim değişikliği politikasını açıklayan ilk şirketlerden biri olarak 2022 yılına girerken ajandamızın ilk sırasında sürdürülebilirlik ve iklim değişikliği vardı. Yıl boyunca yaşanan aşırı iklim olayları, iklim değişikliğiyle mücadelede kaybedecek vakit olmadığını bizlere bir kez daha gösterdi. Özellikle yaz döneminde birçok ülke rekor seviyede yüksek sıcaklıklar ve kuraklıkla mücadele etmek zorunda kalırken, dünyanın başka yerlerinde sel ve heyelan felaketleri nedeniyle pek çok kişi hayatını kaybetti. Dünya Ekonomik Forumu’nun 2023 Küresel Risk Raporu’nda, 10 yıllık süreçteki en büyük küresel risk olarak iklim değişikliğine karşı mücadelede yetersiz kalınması gösteriliyor. Raporda, gerekli önlemler alınmadığı takdirde, ekosistemin çöküşünü hızlandıracak olayların ve doğal afetlerin etkilerinin yıldan yıla artacağı öngörülüyor.
Diğer yandan yasal düzenleme ve yatırımcı beklentileri de, şirketleri iş modellerini ve kurumsal yapılarını daha sürdürülebilir modellere dönüştürmeye zorluyor. Günümüzde şirketlerden çevresel, sosyal ve yönetişim temelli yatırımlara yönelerek daha eylem odaklı bir yaklaşım sergilemeleri ve iklim değişikliğinden biyoçeşitliliğe, yoksulluktan dijital uçuruma kadar pek çok tehdit unsurunun çözümünde daha fazla rol üstlenmeleri bekleniyor.
Bu gerçeğin ışığında, Doğuş Otomotiv olarak sürekli gelişim, verimlilik, paydaş katılımı ve çevreye saygı üzerine kurulu sürdürülebilirlik anlayışımızı, şirketimizin varlığı ve yeni fırsat alanlarında büyümesi için temel bir öncelik olarak görüyoruz. Sürdürülebilirliğe stratejik bir yönetim modeli olarak yaklaşarak, iş modelimizi ve operasyonlarımızı sürdürülebilirlik standartlarına ve Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları’na uyumlu şekilde sürekli gözden geçiriyoruz. Bu yöndeki çabalarımızın bir örneği olarak, Şekerpınar’daki Lojistik Merkezimizin çatısında 2,4 milyon dolar yatırımla kurduğumuz güneş enerjisi santralini 2022 yılında devreye aldık. Böylece yıllık enerji ihtiyacımızı yenilenebilir bir kaynaktan sağlamayı ve karbon salımımızı yılda yüzde 45 oranında azaltmayı hedefliyoruz.
Elektrikli araçlara yaptığımız yatırımlar, sürdürülebilirlik yolundaki çalışmalarımızın en önemli ayaklarından birini oluşturuyor. 2022 yılında, elektrikli araçların ithalatında kullanılmak üzere, İklim Değişikliği ile Mücadele ve Sürdürülebilir Finansman kapsamında 8,7 milyon euro tutarında Elektrikli Araç Finansman Kredisi aldık. Sürdürülebilirlik uygulamalarına yönelik olarak, tedarikçi ve Yetkili Satıcılarımıza da danışmanlık hizmeti sağlıyor ve çevresel verilerini paylaşmaları için destek veriyoruz. 2022 yılındaki bir diğer başarımız da, BIST Kurumsal Yönetim Uyum Derecelendirme Raporu’na göre, geçtiğimiz yıl 9,70 olan Kurumsal Yönetim Uyum Derecelendirme Notumuzu 9,74’e yükseltmek oldu.
Teknoloji ve dijitalleşme ile fark yaratıyoruz
Günümüzde sürdürülebilir bir şirket olmanın temel gereklerinden biri olan dijital dönüşüm kapsamında ise makine öğrenimi ve yapay zekâ kullanımını yaygınlaştırarak, veriye dayalı analitik, değişimleri hızlı algılayıp adapte olan ve yeni dijital iş modellerini geliştirip uygulayan bir organizasyon olmayı hedefliyoruz. 2017 yılında Dijital Dönüşüm Departmanı’nı hayata geçirerek ilk adımını attığımız bu hedef, süreç otomasyonları, çalışanlarımızın dijital yetkinliklerini artırmaya yönelik programlar, eğitimler, veri analitiği çalışmaları ve çevik proje yönetimi çalışmalarıyla devam ediyor.
Bugüne kadar çevik yönetim anlayışımızla alternatif senaryolar oluşturarak, sayısız proje ve çözüm ekibi oluşturduk. Dijital dönüşüm süreçlerinde kat ettiğimiz mesafe pandeminin olumsuz etkilerini aşmakta bize önemli bir avantaj sağlarken, IT yazılım geliştirme çıktılarımızı da artırdı. 2019 yılında 15 büyük yazılım geliştirme projesini tamamlarken, 2022 yılında bu sayı yaklaşık 70’e yükseldi. Her ürünün artık birbirine benzediği günümüzde, fark yaratmanın ana unsurlarından birinin teknoloji ve dijital hizmetler olduğu düşüncesiyle, müşteri hizmetleri yönetimi, çağrı merkezi yönetimi ve kalite standartları yönetimi gibi konulardaki gelişmeleri yakından takip ediyoruz.
Dijital tedarik zincirimizi geliştirmek de ana önceliklerimiz arasında yer alıyor. Tam entegre sistemler, çevikleşmiş tedarik zinciri, gelişmiş tahminleme sistemleri ve tedarik zincirinde artırılmış gerçeklik uygulamaları ile lojistik tarafında da sektörümüze öncülük eden teknolojilere yatırım yapıyoruz. Doğuş Otomotiv olarak temsil ettiğimiz markalara ait 250 bini aşkın parçayı 9 ülkeden ve 25 farklı noktadan temin ediyoruz. Bu çapta bir organizasyonu yönetebilmek için kullandığımız gelişmiş tahminleme mekanizmalarımız sayesinde yüzde 99’un üzerinde parça bulunabilirliği sağlayarak, Avrupa’daki dağıtım merkezlerinin üzerinde bir hizmet sunuyoruz.
İş modellerimize başarıyla entegre ettiğimiz dijital altyapımız, önümüzdeki dönemde de en önemli rekabet avantajlarımızdan biri olacak. Pandemi ile daha da önem kazanan teknoloji yatırımlarımızı artırarak, ürünleştirme ve veri odağında yoğun bir şekilde sürdürmeyi hedefliyoruz. 2023 için planladığımız yazılım yatırımı bütçemizin 250 milyon TL düzeyinde olması da bu yaklaşımımızın bir göstergesi niteliğinde.
En değerli yatırım insana yapılan yatırım
Dijital çağın beraberinde getirdiği yenilikler sadece çalışma biçimlerini değil, iş dünyasının beklentilerini, dolayısıyla ihtiyacımız olan yetkinlikleri de etkiliyor. Dinamikleri itibarıyla çalışanlarının sürekli gelişim göstermesini gerektiren otomotiv sektöründe, özellikle dijital okur yazarlık büyük önem kazanıyor. Bu nedenle her seviyedeki insan kaynağımızı dijital dönüşüme hazır hale getirmek için yoğun çaba harcıyoruz.
Çalışma arkadaşlarımızın temel ve ileri seviye teknolojik uygulamalardaki hâkimiyetini desteklemek için geliştirdiğimiz Dijital Yetkinlik Gelişim Programı kapsamında 2022 yılında RPA, Müşteri Deneyimi ve Trendler, Otomotiv Sektöründe Dijital Dönüşüm gibi alanlarda eğitim ve webinarlar düzenledik. Dijital webinarlara toplam 581 kişi, RPA ve Müşteri Deneyimi Gelişim Programı’na da toplam 109 kişi katılım gösterdi.
Yenilikçiliğin şirket içerisinde desteklenmesi, sürekli öğrenme ve kendini geliştirme süreçlerine de önemli katkı sağlıyor. Doğuş Otomotiv ve Doğuş Oto, 2022 yılında çalışanlarından gelen 2 bine yakın fikir ve 100’den fazla süreç iyileştirme projesini hayata geçirerek, 17 milyon TL’nin üzerinde gelir elde etti.
2023, zorluklara rağmen atılımlara devam ettiğimiz bir yıl olacak
2023 yılına dair bir öngörü yapmak kolay olmasa da, Türkiye’de halen mevcut bulunan ertelenmiş talebin 2023’te sektöre yeni fırsatlar sunacağına inanıyorum. Mevcut şartlar altında, 2023 yılı için de araç temini konusu belirleyici olmayı sürdürecek. Üretim ve tedarik tarafında sektörü etkileyen olumsuz koşulların devam etme olasılığına karşı, tüm markalarımız için üretici firmalar ve Yetkili Satış teşkilatımızla ortak çözümler geliştirmeye devam edeceğiz. Diğer yandan Doğuş Otomotiv markaları için önümüzdeki birkaç yıllık süreç tam anlamıyla bir elektrikli model atağına sahne olacak.
Bu dinamik ortamda djitalleşme, hizmet odaklı çalışmalar, operasyonel verimlilik ve optimum kârlılık gibi konulardaki odaklılığımızı sürdürerek, her zaman olduğu gibi paydaşlarımızın kesintisiz desteği ve yatırımcılarımızın hiç eksilmeyen güveniyle başarılı bir çalışma yılını daha geride bırakacağımıza yürekten inanıyorum.
Saygılarımla,
Emir Ali Bilaloğlu
İcra Kurulu ve Yönetim Kurulu Başkanı