Değerli Paydaşlarımız,
Geride bıraktığımız 2019, dünya için yıl boyunca pek çok beklenmedik gelişmenin gündemi değişmeye zorladığı bir yıl oldu. Amerika ve Kuzey Kore arasındaki ilişkilerin iyileşmesi ile gelişen ılımlı atmosfer, yıl içinde yerini ağır jeopolitik belirsizliklere ve sorunlara bıraktı. Ekonomik belirsizlikler, büyük iklim felaketleri, göç ve protesto dalgaları gibi küresel boyuttaki gelişmeler iş yapış şekillerimizi ve geleceğe dair öngörülerimizi değiştirmeyi zorunlu kıldı.
Bu belirsizlikler, tüm sektörler gibi otomotiv endüstrisini de olumsuz yönde etkiledi. Küresel binek otomobil ve hafif ticari araç satışları 2019’da yüzde 4,4 düşüşle 90,3 milyon adet düzeyinde gerçekleşirken, Batı Avrupa dışındaki tüm büyük bölgelerde satışlar geriledi.
Dünya otomotiv sektöründe son dönemde üreticileri zorlayan konular arasında öncelikle düşük karbon emisyonlu, çevre dostu hibrit ve elektrikli araçların daha çok tercih edilmesinin yarattığı talep değişimi, markalar arası birleşme ve devralmalar ile otomotiv sektöründe yaşanan ticaret savaşları başı çekiyor.
Türkiye’ye dönecek olursak, otomotiv sektörü 2019 yılına gerek jeopolitik ve ekonomik belirsizlikler, gerekse global ekonominin yerini kapalı ve korumacı bir anlayışa bırakması gibi etkenlerle 2018 yılının ikinci yarısına hâkim olan olumsuz havanın etkisiyle başladı. 2018 yılını yüzde 35 daralmayla tamamlayan otomobil ve hafif ticari araç pazarı, 2019 yılının ilk yarısında da bu olumsuz havanın etkilerini katlanarak hissetmeye devam etti.
Bu olumsuz şartlar altında, haziran ayı sonuna kadar devam eden ÖTV/KDV desteği, yıl sonuna kadar süren hurda teşviği, yerli üretimi desteklemek için devlet bankaları tarafından uygulanan faiz desteği, stabil kur politikası ve düşük faiz uygulamaları, sektöre bir nebze de olsa hayat verdi.
Yılın son çeyreğinde taşıt kredi faizlerindeki indirimin sağladığı canlanmaya rağmen 2019 yılında üretim yüzde 5,7 daralmayla 1.461.244 adet, ihracat ise yüzde 5 daralmayla 1.252.586 adet düzeyinde gerçekleşti. İhracat değeri ise yüzde 3,1 oranında azalarak 31 milyar 232 milyon dolara geriledi.
Toplam otomotiv pazarı ise 2019’da bir önceki yıla göre yüzde 23 daralarak 491.909 adetle sınırlı kaldı. Otomobil satışları 2019 yılında 387.256 adet ile geçen yıla göre yüzde 20,4 azalırken, hafif ticari araç pazarı 91.804 adet ile yüzde 31,8 küçüldü.
Bugün GSYİH’ye yüzde 4-5 oranında katkı veren otomotiv sektörü, ana sanayi, yan sanayi, distribütör, yetkili satıcılar, servis noktaları ve bağlantılı iş kolları ile 500 binin üzerinde kişiye istihdam sağlamaktadır. Bu yüzden de sektörün tekrar yükselişe geçmesi ve iç pazarın canlanması ekonomi ve istihdam açısından büyük önem taşımaktadır. Bu noktada, yerli otomobilimizin de sektöre önemli katkıları olacağına inanıyorum.
Doğuş Otomotiv, tüm bu zorlu sürece karşın 2019 yılında da Türkiye’nin lider otomotiv ithalatçısı ve distribütörlerinden biri olmayı sürdürmüştür. Audi markamızın premium segmentte rakiplerini geride bırakarak segmentinin en çok satan markası olması, Doğuş Otomotiv olarak 2019’da elde ettiğimiz başarılar arasında öne çıkan başlıklardan biridir.
2019 aynı zamanda, otomotiv pazarında yaşanan tüm belirsizliklere rağmen, etkin maliyet yönetimimiz ve tedarikçilerimizle gerçekleştirdiğimiz iyileştirme ve verimlilik çalışmaları neticesinde hem araç hem de parça lojistiği süreçlerinde önemli maliyet avantajları sağladığımız bir yıl oldu. Bununla birlikte güçlü stok yönetimimiz sayesinde parça bulunabilirliğinden de ödün vermeden stok maliyetlerimizi önemli ölçüde azalttık. Doğuş Otomotiv olarak VW AG dünyasında, Avrupa Parça Dağıtım Merkezleri arasında "Parça Bulunabilirlik" oranı ile 2019 yılında ilk sırada yer aldık.
Doğuş Otomotiv’in uzun vadeli stratejisi ve gelecek vizyonu doğrultusunda 2018 son çeyreğinde başladığımız dijitalleşme süreçlerinde önemli ilerlemeler kaydettik. 2019, çevik ve analitik organizasyon yapısına geçişin temellerini attığımız bir yıl oldu. Bu kapsamda çalışma arkadaşlarımız arasında çevik yönetim yapısına uygun roller tanımlanırken, Bilgi Teknolojileri ile iş birimleri arasındaki iletişimi ve koordineli çalışmayı sağlayan çalışma yöntemleri de belirlendi. Dijital dönüşüm, Doğuş Otomotiv olarak emin adımlarla ilerlediğimiz, en öncelikli konu başlıklarımız arasında yer alıyor. Bunun yanı sıra gelecekte değişecek iş modellerine bugünden hazırlıklı olmak amacıyla, yeni iş geliştirme birimimiz 2019 yılında girişim şirketleriyle iş birliği çalışmalarına başladı.
Yıl içinde markalarımız, ana üretici firmamız tarafından benchmark gösterilen işlere imza atmaya devam etti. Volkswagen Ticari Araç markamız dünya genelindeki Volkswagen Distribütörleri arasında "En İyi Müşteri Odaklı Distribütör" seçilirken, Audi Satış Sonrası ekibimiz Distribütör Memnuniyet Araştırmasında ilk sırada yer aldı.
Bunun yanı sıra Şirketimiz, Institutional Investor Magazine tarafından gerçekleştirilen EMEA Bölgesi Yönetim Ekibi 2019 Araştırması’nda "En Onur Verici Şirket" seçilirken, CFO’muz Kerem Talih "Otomotiv Sektörünün En İyi CFO’su" kategorisinde üçüncü, Yatırımcı İlişkileri Yöneticimiz Müge Yücel ise "En İyi Yatırımcı Profesyoneli" kategorisinde ikinci sırada yer aldı. İnsan Kaynakları ve Süreç Yönetimi Genel Müdürümüz Ela Kulunyar ise Fortune-DataExpert tarafından seçilen "En Etkin 50 CHRO" arasına girdi.
Doğuş Otomotiv’de yıldönümleri
2019 yılı Doğuş Otomotiv olarak sadece engellerin ve zorlukların değil, güzel anların da yaşandığı ve paylaşıldığı bir yıl oldu. Şirketimizin 25’inci yılını çalışanlarımız, iş ortaklarımız, paydaşlarımız ve Yetkili Satıcı teşkilatımız ile coşkuyla kutladık. Bu vesileyle 25 yıldır imza attığımız değerleri bir kez daha anımsarken, geleceğe dair öngörülerimizi ve hedeflerimizi paylaştık. Bu noktada, çeyrek asırlık emeğimizi hatırlamak, birlik olmanın, bir aile olmanın ayrıcalığını tekrar yaşamak paha biçilmez oldu. 25’inci yılımız dolayısıyla tutkumuzun altını tekrar çizerek, geleceğe dair ortak umutlarımızı ve hedeflerimizi de ortaya koyma fırsatı bulduk. Doğuş Otomotiv olarak 25’inci yılımızı geride bırakırken, şirketimizin yenilikçi bakışını yansıtan, Türkiye’nin ilk ve en büyük kurumsal ikinci el otomobil markamız DOD 20’nci yaşını; Şirketimizin tek ve sektörümüzün en uzun soluklu sosyal sorumluluk platformu Trafik Hayattır! ise 15’inci yaşını kutladı. Odağını şehirleşme ile artan mobilite ve teknolojinin günlük hayatımıza yansımalarına çeviren Trafik Hayattır!, hedef kitlesine verimli bir şekilde ulaşmak için aktif bir şekilde kullandığı sosyal medya ve dijital araçlar sayesinde, sosyal sorumluluk alanında en büyük topluluk yöneten platform oldu.
Sürdürülebilirlik
Otomotiv değer zinciri içinde sosyal ve ekolojik paydaşlarımız için en üst düzeyde sürdürülebilir ve yenilikçi çözümler üreterek, dünyada ve Türkiye’de örnek teşkil eden bir şirket olma hedefiyle 2009 yılında ilk adımını attığımız ve bir kurum kültürü haline getirdiğimiz kurumsal sürdürülebilirlik çalışmalarımız tam 10 senedir, her yıl daha da kapsamlı ve öncü adımlarla pekişmeye devam ediyor. Bu kapsamda büyük önem verdiğimiz toplumsal cinsiyet eşitliği konusunda 2019 yılında TEV ile iş birliği gerçekleştirerek genç kadınlar gelişim projesine imza attık. Yine 2019 yılında, yeni işe alımlarımızın yüzde 43’ünü kadınlar oluşturdu. Sürdürülebilirlik stratejimiz kapsamında öncelliklerimizi güncelledik ve ortak bir bakış açısıyla Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri’ni de dikkate alarak 2025 hedeflerini belirledik.
Tüm faaliyetlerimizde kurumsal yönetişimin eşitlik, adil olmak, şeffaflık, hesap verebilirlik ve sorumluluk esaslarını benimseyerek, Kurumsal Yönetişim Uyum Derecelendirme notumuzu 2019’da 96,50’ye (10 üzerinden 9,65) yükselttik. Kurumsal Yönetişim İlkeleri’ni içselleştirme konusundaki kararlı yaklaşımımızın bir göstergesi olarak, Sabancı Üniversitesi Kurumsal Yönetim Forumu tarafından "Kadınlarla Güçlendirilmiş Yönetim Kurulu" ödülüne layık görüldük. Doğuş Otomotiv’in bu alandaki ciddi duruşunu yansıtan bu ödül, bizi sonraki adımlarımız için daha da cesaretlendiren güzel bir gelişme oldu.
2020 beklentilerimiz
2020 yılında ekonominin yeni bir yükseliş sürecine girmesini, dolayısıyla dış yatırımların önünün açılmasını ve büyüme oranlarının hedeflenen seviyelere ulaşmasını bekliyoruz. 2019 yılında üç çeyreğin ardından yılın son bölümünde ekonominin yüzde 1’e yakın yeniden büyümeye başlamasını oldukça kayda değer bir gelişme olarak görüyor ve 2020’de daha güçlü bir büyüme göreceğimizi tahmin ediyoruz. Otomotiv sektörünün de buna paralel olarak Türkiye’nin lokomotif sektörü olmaya devam edeceği ve toplam pazarın 600 bin adet seviyelerine ulaşacağı öngörüsüyle, beklentilerin pozitife döndüğü bir yıl bizleri bekliyor. Döviz kuru, enflasyon ve büyüme gibi ekonomik göstergelerin, hem ülke içindeki hem de uluslararası arenadaki belli başlı ekonomik ve siyasi karar ve süreçlere bağlı olarak değişmesi kaçınılmaz olsa da, sıkı bir para politikası duruşu ve güçlü bir politika koordinasyonu ile kademeli olarak hedeflere ulaşılacağına inanıyoruz.
Doğuş Otomotiv olarak, her zaman standartları belirleyen vizyonumuz, iş süreçlerimizde operasyonel mükemmelliğe ulaşma hedefimiz ve bu alanda sektörel bir örnek olma motivasyonumuz doğrultusunda, hızımızdan ve enerjimizden hiçbir şey kaybetmeden yeni yıla odaklanacağız. Yepyeni bir heyecanla başladığımız 2020 yılında, elektrikli araçlar başta olmak üzere yeni ürünlerimiz, her alanda devam eden dijitalleşme sürecimiz ve girişimcilik çalışmalarımızla yine pek çok alanda öncü olmayı hedefliyoruz.
Saygılarımla,
Emir Ali Bilaloğlu
Yönetim ve İcra Kurulu Başkanı